Hukukçuların Blockchain Teknolojisiyle Ne İşi Olur?

Hukukçuların Blockchain Teknolojisiyle Ne İşi Olur?

Blockchain ekosistemine söz gelince hala bazı kişiler -ki gruba hukukçular ve yazılımcılar da dahil- “hukukçuların blockchain teknolojisiyle ne işi olur?” sorusunu sormakta ve bu kişiler hukukçuların blockchain olan ilgisini sorgulamaktadır. Bu soruya somut bir örnekle cevap vermenin uygun olacağı kanaatindeyim.

Takip edenleriniz mutlaka olmuştur. Ancak bilgi sahibi olmayanlar için paylaşmak istiyorum. Size üzerinde uzun süredir çalışılan ve nihayetinde 28 Temmuz 2022 tarihinde birinci faz kapanış toplantısı yapılan “İhracat Sürecinin Blockchain Teknolojisi ile (Ülke İçinde) Uçtan Uca Tasarımı” teknik iş birliği projesinden bahsetmek istiyorum. Bu proje; proje sahibinin T.C. Ticaret Bakanlığı’nın olduğu, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın finansörlük rolünü üstlendiği, destekçisinin Avrupa İmar ve Kalkınması Bankası olduğu, yüklenicinin ise ATEZ Yazılım Teknolojileri A.Ş. olduğu, kanaatimce oldukça önemli ve ülkemiz açısından öncü niteliğini haiz olan bir projedir.

Kavram kanıtlama (proof of concept) kapsamında geliştirilmekte olan proje, Türkiye’nin ihracat süreçlerinde rolü olan tüm tarafların iş ve işlemlerinin blockchain ağı üzerinde yürütülmesine, yönetilmesine ve takibine ilişkindir. Kâğıt kullanımını ve dolayısıyla kâğıt giderlerini azaltmayı, mümkünse tamamıyla ortadan kaldırmayı ve böylelikle kâğıt israfını önlemeyi; taraflar arasında şeffaflığın sağlanmasını, entegrasyonu ve iş birliğini optimize etmeyi; sahteciliğin önüne geçilmesini ve akıllı sözleşmeler kullanılarak ile ihracat işlemlerini hızlandırmayı hedefleyen proje, farklı sektör ve kurumlardan katılımcıların bir araya gelerek blockchain ağı oluşturdukları halihazırdaki ülkemizdeki tek proje olarak karşımıza çıkmaktadır.

Birinci kapanış toplantısı deneyimi Atez şirketi temsilcilerinin beyanına göre 8 aylık yoğun bir çalışmanın ürünüydü. Deneyim masasında ülke içinde ihracat belge ve bilgilerinin blockchain ağıyla güvenli, hızlı ve şeffaf biçimde yapılabileceğini farazi bir paylaşım üzerinden deneyimledik. Sanıyorum ülkemizde ilk kez aleni olarak kamu belgelerinin blockchain ağıyla paylaşılabileceği kanıtlandı. Proje hala devam ediyor ve yıl sonunda tamamlanması bekleniyor.

Ben böyle bir çalışmanın varlığından haberdarım. Ayrıca dünya örneklerini ve dünyadaki çalışmaları da takip ediyorum. Araştırmalarımın sonucunda Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından 1 Temmuz 2022 tarihinde düzenlenen “10. Yılında Türk Ticaret Kanunu’n Bugünü ve Yarını” adlı bilimsel toplantıda “Lojistikte Blokzincir Kullanımı ve Türk Ticaret Kanunu’n Taşıma İşleri Kitabına Muhtemel Etkileri” başlığını taşıyan bir bildiri de sundum. Bu bildiri ile blockchain teknolojisinin kullanımının mevzuatımızda değişikliklere yol açacağı dolayısıyla hukukçuların buna hazırlıklı olması gerektiği noktasında dikkat çekmeyi amaçlamıştım. Bildiğim kadarıyla, ülkemizde bu konuda başkaca bir akademik çalışma henüz yapılmamıştı. “İhracat Sürecinin Blockchain Teknolojisi ile (Ülke İçinde) Uçtan Uca Tasarımı” projesiyle teorik olarak araştırmalarımın uygulamasını da görmüş olduk. Bu bakımdan benim için mutluluk vericiydi.

Blockchain teknolojisinin getirileri çerçevesinde yargının da bir şekilde blockchaine ayak uydurması gerekecektir. ABD’den sonra İngiltere’de blockchain alt yapısı kullanıldı. Anglo-sakson yargısından sonra kıta Avrupası yargısına çok da uzak olmayan bir zamanda blockchain altyapısının kullanılmasını bekliyorum. Tabii ki Türkiye yargısı da bu kullanımdan nasibini alacaktır.

Haydi hukuki uyuşmazlıkları bir kenara bırakalım. Proje toplantısına geri dönelim. Proje toplantısıyla blockchainin ülkemizde kullanımında hukukçulara olan ihtiyacı da ayrıca görmüş olduk. Hukuki uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasının yanı sıra mevzuat araştırması; böylece mevcut durumda mevzuatın blockchain ağı dönüşümüne uygun olup olmadığı ve gerekli durumlarda mevzuatın blockchain teknolojisinin gereklerine uyum sağlaması açısından hukukçulara ihtiyaç olduğu aşikardı.

Artık hukuk fakültelerinde blockchain hukuku ve kripto varlık hukukuna en azından seçmeli ders olarak vermenin zamanın da geldiğini düşünüyorum. Nitekim bu yönde bazı adımların olduğunu da biliyorum. Yine örneğin; Doç. Dr. Mete Tevetoğlu hocanın çabalarıyla Maltepe Üniversitesi’nde açılan Teknoloji ve Fikri Mülkiyet Hukuku Yüksek Lisans programında önümüzdeki dönem bu derslerin verileceğini biliyorum. Yaklaşık bir ay önce İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından verilen “Blokzincir Teknolojileri ve Hukuki Alt Yapısı Programı” da oldukça faydalı bir içeriğe sahipti. Nitekim ilgi gören de bir program oldu.

Blockchain teknolojisinin geleceğin teknolojisi olduğu söylenirken, artık günümüzün teknolojisi olduğunu söylemek sanıyorum yanlış olmayacaktır. Yukarıda bahsettiğim üzere, ülkemizdeki hukukçular da blockchain teknolojisine uzak durmamalı, öğrenmeli, anlamalı ve hukuk perspektifinden yorumlamalıdır.

 

Dr. Süleyman Kıran


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir